Ev sahibi ile kiracı arasındaki her hukuki süreçte yazılı bildirimler büyük önem taşır. Özellikle ihtar, fesih bildirimi denetim talebi kira borcuna ilişkin uyarı veya tahliye bildirimlerinin mutlaka kiracıya ulaşması gerekir. Ancak bazı kiracılar tebligatı bilerek almamayı tercih eder, kapıyı açmaz posta görevlisine zorluk çıkarır veya “adreste bulunmuyor” izlenimi yaratır. Bu durum ev sahibinin süreci ilerletemediğini düşünmesine yol açsa da tebligatın alınmaması çoğu zaman kiracıyı hukuken korumaz. Tam tersine doğru yöntemle gönderilen bir tebligat kiracı tarafından teslim alınmasa bile hukuki sonuç doğurur. Bu nedenle ev sahibinin atması gereken adımlar belirli kurallara göre ilerlemelidir.
Mevzuat Tebligat Almayan Kiracı Hakkında Ne Diyor?
Tebligat Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu birlikte değerlendirildiğinde kiracının bildirim almaktan kaçınmasının tebligatın hukuki geçerliliğini ortadan kaldırmadığı görülür. TBK 316 kapsamında yapılacak ihtarlar da dahil olmak üzere tüm bildirimler doğru adrese usulüne uygun şekilde yapılmışsa kiracının tebligatı almaması sorumluluğu değiştirmez. İnceleme açısından temel alınan hüküm şöyledir:
TBK Madde 316:
“Kiracı kiralananı sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmakla yükümlüdür. Kiracının bu borca aykırı davranması durumunda kiraya vern kiracıya uygun bir süre vererek aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Bu süre sonunda aykırılık giderilmemişse kiraya veren sözleşmeyi feshedebilir.”
Bu maddeye göre yapılacak ihtarın kiracıya ulaştırılması gerekir ancak resmi tebligat usulleri kiracının tebligatı almaması halinde bile tebligatı “tebliğ edilmiş sayılacak” şekilde işletilir. Özellikle PTT aracılığıyla yapılan tebligatlarda kiracının kapıyı açmaması veya adreste bulunmuyor görüntüsü yaratması durumunda tebliğ memuru işlemi tamamlar ve bu işlem hukuki sonuç doğurur.
Kiracı Tebligatı Almamakta Israr Ediyorsa Ne Yapılabilir?
Ev sahibi yapılacak işlemleri mutlaka noter veya PTT tebligatı üzerinden ilerletmelidir. Çünkü bu yöntemlerde kiracının tebligatı almaması tebliğin geçerliliğini ortadan kaldırmaz. Kiracı tebligat almamak için kapıyı açmasa, adreste bulunmuyormuş gibi davranış sergilese vea bilerek zorluk çıkarsa bie usulüne uygun yapılan işlem sonunda tebligat “tebliğ edilmiş sayılır”. Bu atılan imzanın kiracı tarafından değil tebligat memuru tarafından tamamlandığı anlamına gelir ve hukuki süreci kesintiye uğratmaz.
Ev sahibinin bu aşamada dikkat etmesi gereken önemli bir unsur tebligat adresinin doğru olması ve sözleşmede yazılı adresle uyumlu bulunmasıdır. Kiracı adres değişikliğini bildirmezse tebligat yine geçerli kabul edilir. Buna rağmen ev sahibinin kiracının adres değişikliğini bildirdiğine dair bir iddiayla karşılaşmaması için sözleşmede yer alan adresin teyit edilmesi yararlıdır.
Tebligat Almayan Kiracı Karşısında Süreç Nasıl İlerler?
Kiracı tebligatı almıyor olsa bile ihtar süresi tebliğ memurunun yaptığı işlemle birlikte işlemeye başlar. Örneğin bir tahliye ihtarı gönderildiyse tebligat memurunun tebliğ işlemini tamamladığı tarih esas alınır ve kiracının reddi süreci durdurmaz. Bu durum özellikle tahliye davalarında önemlidir, çünkü kiracı “tebligatı almadım haberim yoktu” savunmasını ileri sürerek süreci geciktiremeyecektir.
Bazı ev sahipleri bu aşamada tebligatın teslim edilmemiş görünmesi nedeniyle endişelenir. Oysa tebligatın kapıya haber kağıdı bırakılması muhtara teslim edilmesi veya memurun “tebliğden imtina” tutanağı düzenlemesi gibi yöntemlerle tamamlanması yeterlidir. Süreler bu noktadan itibaren başlar.
Resmi tebligat sürecinde yapılan hata ise ciddi sonuç doğurabilir. Örneğin tebligat yanlış adrese gönderilmişse, tebligata imkansızlık yaratacak biçimde eksik bilgi verilmişse veya sözleşmede belirtilen adres dışına işlem yapılmışsa kiracı bunu ileri sürerek davanın reddini isteyebilir. Bu nedenle tebligat sürecinin usule uygun yürütülmesi ev sahibi açısından büyük önem taşır.
Bu Süreci Ev Sahibi Adına Nasıl Yürütebiliriz?
Kiracının tebligat almaktan kaçınması birçok ev sahibinde sürecin ilerleyemeyeceği endişesi yaratır, oysa doğru yöntemle gönderilen bir tebligat kiracı teslim almasa bile hukuken geçerlidir. Bu noktada tebligatın usulüne uygun hazırlanması, adres bilgilerinin doğrulanması gönderimin hangi amaçla yapıldığının doğru belirtilmesi ve sürecin belgelenmesi gerekir. Tüm bu aşamaları sizin adınıza yürüterek hem TEK bir hatanın süreci başa döndürmesini önlüyor hem de tahliye kira alacağı veya sözleşmeye aykırılık süreçlerinin sorunsuz ilerlemesini sağlıyoruz. Böylece kiracının tebligatı almamak için gösterdiği her çaba hukuken etkisiz hale gelir.




